Bültenimizin bu sayısındaki röportajını, Moleküler Biyoloji ve Genetik mezunumuz Dr. Melis Olçum ile gerçekleştirdik. Mezunumuz Melis Olçum ile İYTE’deki öğrenim sürecini, mezun olduktan sonraki yaşadığı deneyimleri, mezunlarımıza tavsiyelerini ve gelecek planlarını konuştuk.
Eğitiminizi İYTE de tamamladınız. Üniversite tercihi yaparken İYTE’yi ve Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü’nü tercih etmenizin en önemli nedenleri nelerdir?
İYTE, ben üniversiteye girerken çok yeni ve daha İzmir’de bile çok tanınmayan bir üniversite idi. Ama eğitim dilinin İngilizce olması, öğrenci kontenjanının az olması ve kadrosunun uluslararası seviyede başarılı öğretim üyelerinden oluşması İYTE’yi seçmemdeki büyük etkenlerdi. Moleküler Biyoloji ve Genetik ise zaten çocukluktan beri ilgi duyduğum bir alandı. O dönemde Türkiye’de sayılı üniversitede vardı bu bölüm. Bu yüzden aslında tercih edecek okul sayısı da azdı benim için. İzmir’li biri olarak bir de İzmir’den ayrılmak istemememin de etkisi var tabii ki.
İYTE de aldığınız eğitim ve kazandığınız kültür sizi nasıl şekillendirdi, kariyer hedeflerinizi ve akademik başarınızı nasıl etkiledi?
İYTE’nin en büyük özelliği benim gözümde, dinamik ve genç yapısı. Bunu öğrencilerine de aşılıyor. Burada öğrenci kendi yolunu kendi çizecek şekilde bir eğitim alıyor. Bunun önemini nasıl ifade etsem bilemiyorum. Bizim dönemimiz için örnek verecek olursam, ilk Erasmus bağlantıları ve ilk yurtdışı staj bağlantıları yine öğrenciler tarafından kurulmuştu. Yine, çift diploma alan bir arkadaşım yurtdışındaki üniversite ile bütün bağlantıyı ve prosedürü kendisi yürütmüştü. Bunların kişinin becerisine ve kendine güvenine katkıları çok büyük. Çünkü hayatta hiçbir şey önünüze hazır gelmiyor. Kendiniz çabalamak, öğrenmek ve kendi yolunuzu açmak zorundasınız. Bu bakımdan İYTE, girişimci bir ruha sahip ve öğrencisini de böyle şekillendiriyor diyebilirim. Öğrencileri de hep birbirine kenetlidir. Nerede olurlarsa olsunlar bir şekilde birbirlerini bulurlar ve destek olurlar. Bu aslında bu kadar genç bir üniversite için çok alışılageldik bir şey değil ve çok kıymetli. Ve tabii, İYTE eğitim kalitesi ile uluslararası düzeyde yeterli olmanızı sağlar.
Mezun olduktan sonra yaşadığınız süreçlerden biraz bahsedebilir misiniz?
İYTE MBG’de lisans eğitimimi tamamladıktan sonra Ege Üniversitesi Biyoteknoloji programında yüksek lisans yaptım. Daha sonra doktora eğitimimi yine İYTE’de Biyomühendislik programında tamamladım. Doktora sırasında TÜBİTAK desteği ile University of North Carolina’da bir araştırma projesi yapma şansım oldu. Doktora sonrasında İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi’nde Nörodejenerasyon ve Nöroproteksiyon Labında yaklaşık iki buçuk yıl doktora sonrası araştırmacı olarak çalıştım. Daha sonra University of Texas Health Science Center at Houston’da da yaklaşık iki buçuk yıl doktora sonrası araştırmacı olarak çalıştım.
University of Texas Health Science Center da doktora sonrası araştırmacı olarak çalıştınız. Mezunlarımıza neler önerirsiniz?
Mezunlarımızın aslında benim önerilerime pek ihtiyacı olmadığını görüyorum, takip edebildiğim kadar takip etmeye çalışıyorum ve hepsi çok başarılılar. Ama yine de birkaç şey söyleyecek olursam, hem okuyan hem mezun olmuş herkesin burada aldığı eğitime ve kendisine güvenmesini ve hedeflerini küçük tutmamasını tavsiye ederim. Ayrıca, kendilerini geliştirmek için bol bol okumalarını; konferanslara, çalıştaylara katılarak veya kısa süreli de olsa stajlar yaparak çevrelerini genişletmelerini tavsiye edebilirim. Bundan başka, işlerini ve hayat tecrübelerini merak ettikleri herkesle iletişim kurmaya çalışsınlar ve tecrübelerini dinlesinler. Böylece onlardan kendilerine dersler çıkarabilirler, veya nasıl bir yol çizmek istediklerine karar verebilirler.
Gelecek planlarınız ve projelerinizden bahsedebilir misiniz?
Akademik ve bilimsel anlamda çalışmalarıma devam edeceğim. Ayrıca edebiyat ve sinema gibi ilgilendiğim alanlarda da ürünler ortaya çıkarmayı planlıyorum.
Zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederiz.
Ben de bu güzel sohbet için teşekkür ederim.