"KA"riyer Kitap serimizin beşinci kitabı olan "Seçtiğin Yaşam Senindir" ile “İmkansız” hayaliniz bundan sonra imkansız olmayabilir. Uzun süredir beklediğiniz, sizi bir maaştan başka şeylerle de ödüllendiren işi bulacağınız o “mükemmel an”ı beklemeyi bırakıp, gerçekten sevebileceğiniz hayatı yaratmanızı bulabilirsiniz! ABD’de çok satanlar listesinde olan bu kitapta Barbara Sher beklentilerinizi karşılayamayan kariyerinizden nasıl kurtulabileceğinizi gösteriyor. Keyifli okumalar dileriz.

Uzun vadeli amaçlarınıza pozitif patika çizmeye yönelik "sonuç odaklı düşünce"yi nasıl kullanabileceğinizi;

Çocukluğunuzun en sevdiğiniz anlarının mutlu bir yetişkinlik için size neleri söylediğini;

Düşünce ve şansınızı döndürebilmek için doğuştan gelen merak, beceri ve kaynaklarınızı nasıl kullanabileceğinizi;

Tek tip kariyerlerin herkes için neden uygun olmadığını;

Sizinle hayalleriniz arasındaki engelleri aşabilmenin olumlu tekniklerini;

Hayatınızın geri kalanında sevdiğiniz şeyleri yapmayı ve yaptığınız şeyleri sevmeyi öğrenecek ve göreceksiniz ki,

"Seçtiğin Yaşam Senindir"

KPI, (Key Performance Indicator) Nedir?

Anahtar Performans Göstergesi olarak bilinen bu kavram arzulanan bir hedefe ulaşma başarısını, performans ölçümleri yoluyla niteliksel/niceliksel olarak yorumlamaya yarayan bir sistemdir aslında. Hedeflere bağlı olarak gösterilen performansın ölçüsü olan KPI, aslında okul sıralarından günlük hayatımıza, yaşamın pek çok anında karşımıza çıkan ve varlığını sürdüren bir olgu. İş hayatında özellikle beyaz yakalı sektörlerde dillere yerleşmiş olan KPI kavramı hayatımızın her döneminde yeri olan hedeflerin, iş dünyasındaki “profesyonel” adıdır.

KPI’lar sene başında belirlenen hedeflerin, belirlenen süre sonunda gerçekleşmesini esas aldığı için çoğu çalışanın korkulu rüyası olmuştur. Hedefler gerçekleşmezse uyarılar, terfi olmamalar, motivasyon kayıpları derken liste uzar gider. Aslında KPI doğru belirlendiğinde çalışan için bir stres kaynağı olmaktan çıkıp eğlenceli bir yarışa dönüşebilir. İş hayatında belirlenen yanlış KPI’lar neticesinde motivasyon düşer, konsantre bozulur, iş verimi düşer ve beraberinde mutsuzluk gelir. Bugün KPI uygulamasına baktığımızda aslında çalışanlar için bir baskı unsuru gibi gözükse de temelde daha iyi olma konusunda önemli bir fırsattır. Belirlenen KPI’lar ne kadar gerçekçi, ölçülebilir ve somut olursa başarı da bir o kadar kaçınılmaz olur.

KPI’ın faydası nedir?

Birçok çalışan KPI’dan muzdarip olsa da hedefler doğru tanımlandığında pek çok fayda da sağlar. Performans yönetim süreci ne kadar doğru uygulanırsa, sonuç da bir o kadar göz doldurur. KPI’ın en büyük faydalarından biri çalışanın kendini geliştirmesidir. Hedefler, hep daha iyiye motive eder bu sayede çalışan kendini geliştirir ve hedefi tutturmak için başkasıyla değil aslında kendiyle yarışır. KPI aynı zamanda manevi bir haz duygusu yaşatır. Başarmış olmanın verdiği özgüven ileriki dönemlerde işe de olumlu yansır. KPI’ın tutturulması, çalışan için en büyük motivasyonlardan biridir aynı zamanda. Hedefler doğrultusunda yöneticiler çalışanlarını daha kolay takip edebilir haliyle performans değerlendirme süreci de daha iyi işler. KPI, kendi içinde bir düzen barındırır. Kurallar nettir, hedef bellidir. Bu sayede bu hedef doğrultusunda daha planlı bir çalışma gerçekleştirilir.

KPI nasıl belirlenir? KPI sürecine etki eden faktörler nelerdir?

Gerçek dışı KPI’lar başarısızlık ve motivasyon kaybından başka bir şey getirmez. Bu nedenle KPI belirlenirken üzerinde durulması gereken bazı maddeler vardır. Performans değerlendirme sürecinin en önemli parçalarından biri KPI’lardır. Yanlış belirlenen hedefler hem çalışan için hem de yönetici için pek çok zarara yol açar. Çalışanın kendine olan güvenini kaybetmesine yol açar ki bu da doğrudan iş verimini etkiler. KPI belirlenirken dikkat edilmesi gereken bazı hususları sizler içir derledik;

• KPI gerçekçi olmalıdır!

Gerçeği yansıtmayan ya da ulaşılması imkânsız hedefler koymak motivasyon kaybı yaratır çünkü işin sonunca başarı oranı oldukça düşüktür. KPI kesinlikle gerçekçi olmalıdır. Çalışanın kapasitesi, tecrübesi, yetkinliği, önceki başarmışlıkları KPI belirlemede kıstas olmalıdır. Hatta çalışanın mevcut motivasyonu bile KPI belirlemede önemlidir. Yaşadığı bir sağlık sorunu olup olmaması gibi faktörler hedefi doğrudan etkiler bu nedenle KPI belirlenirken 360 derece bir bakış açısı gereklidir.

• KPI’lar ölçülebilir olmalıdır!

En kritik noktalardan biri de bu. KPI belirlenmeden önce olası hedeflerin resmi bir dayanağı olmalıdır. Farazi düşüncelerle değil sayısal bir sonuç ya da ölçülebilir bir değer gereklidir. Hedef daima net olmalıdır. Bir konu üzerinde araştırma yapmak KPI belirlenmesi için kıstas değildir; daha somut ve elle tutulur sonuçlar gereklidir.

• KPI’da zamanlama çok önemlidir!

KPI belirlenirken en çok dikkat edilmesi gereken noktalardan biri zamanlamadır. Hedef belirlenirken doğru zamanlama yapılmalıdır. KPI’ın mutlaka doğru bir sonlanma tarihi olmalıdır. Hedef önemlidir ancak bu hedefin ne kadar sürede yapılması gerektiği de aynı önemlidir. İş hayatında sıkça kullandığımız “deadline” yani bir diğer deyişle teslim süresi, KPI için de geçerlidir. Hedefin, doğru zaman diliminde yapılması gerekir ancak bu zamanlamanın da yine gerçekçi bir planlama ile belirlenmesi önemlidir.

• KPI’ın amacı belirlenmelidir!

KPI belirlemede hangi amaçla yola çıkıldığı önemlidir. Örneğin yalnızca hedef satış mı, zamanlama mı yoksa para mı? KPI’ın belirlenme amacının ne olduğu da önemlidir. KPI’ların hangi periyodlarda uygulanacağı, ölçümlemek istenilen şeyin ne olduğu, bunun şirkete/kuruma olan faydası gibi başlıklar üzerinde de durmak gerekir.

KPI süreçleri nelerdir?

Yukarıdakiler tamamlandıktan ve hedefler netleştikten sonra işin pratiğe dökülmesi önemlidir. KPI'nın amacı ve varılmak istenen noktaların üzerinden geçilir ve hedef belirlenir. Bu amaçlar doğrultusunda belirlenen hedef yazıya dökülür ve çalışana verilir. Bu süre zarfında yöneticinin eli çalışanın üzerinde olmaya devam eder; olası bir aksilik durumunda müdahalede bulunmak için. Eğer bu süreçte bir sorun tespit edilirse çözüm için yeni bir planlama yapılabilir. Gerek hedef, gerek deadline tamamlandıktan sonra ulaşılan sonuç değerlendirilir. Değerlendirme neticesinde elde edilen veriler ilgili yerlere raporlanır. Böylece KPI süreci tamamlanmış olur.

NEDİR?

Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi Başkanlığı tarafından, öğrenci ve mezunların nitelikli istihdamına katkı sağlamak amacıyla geliştirilmiş online platformdur. Kariyer Merkezleri’nin ihtiyaçlarına göre hazırlanan ‘Yetenek Kapısı’ platformu gençler ve işverenlerin zamandan ve mekândan bağımsız şekilde sürekli iletişimde kalabilmelerini sağlar. Öğrenciler ve mezunlar, ‘Yetenek Kapısı’nda profil oluşturarak, kariyer ağına ilk adımı atabilecek; oluşturulan profil aracılığıyla, kariyer fuarları, etkinlikler ve eğitimlere kolaylıkla katılabilir.

Ayrıca ‘Yetenek Kapısı’ işverenler için de doğru ve hızlı insan kaynağına ulaşmayı kolaylaştırmak için tasarlanmıştır.

Öğrenciliğiniz sırasında ve hatta mezun olduktan sonra da kariyer fırsatlarından faydalanabilmeniz için  https://www.yetenekkapisi.org/login adresi üzerinden sisteme dâhil olmanızı öneriyoruz.

T.C. Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi tarafından geliştirilen "Yetenek Kapısı" platformu hakkında tüm detayları aşağıdaki tanıtım videolarından inceleyebilirsiniz.

Yetenek Kapısı’na Nasıl Kayıt Olunur?

https://youtu.be/ynreg_xjw_y

Yetenek Kapısı’nda Profil Nasıl Tamamlanır?

https://youtu.be/yvn1wgkq_do

Yetenek Kapısı’nda Öz Geçmiş Nasıl Oluşturulur?

https://youtu.be/yemagc7jues

Yetenek Kapısı’nda İş ve Staj İlanlarına Nasıl Başvurabilirsin?

https://youtu.be/hw04gbvn4hw

Yetenek Kapısı’nda Etkinliklere ve Kariyer Fuarlarına Nasıl Başvurabilirsin?

https://youtu.be/axdjqcj3m7s

Yetenek Kapısı’nda Kariyer Danışmanından Nasıl Randevu Alabilirsin?

https://youtu.be/lhlk9nzv1js

"KA"riyer Bülten'de yer verdiğimiz ve beşincisini yayınladığımız "KA"riyer Vizör'ün konukları, Chemical and Biological Microsystems Sociyety's (CBMS) LMIC Öğrenci/Genç Araştırmacı ödülü sahibi olan, Biyomühendislik Bölümü yüksek lisans öğrencilerimiz Cemre Öksüz ve Özge S. Özçelik.

Danışmanlıklarını Biyomühendislik Bölümü öğretim üyelerimizden Doç.Dr. H. Cumhur Tekin'in yaptığı CBMS 2021 ödülü sahibi öğrencilerimizle, kariyerlerine yön veren süreçleri konuştuk. İlham veren öğrencilerimiz, genç bilim insanlarımızla gerçekleştirdiğimiz röportajı keyifle okumanızı dileriz.

Merhabalar, başarınızdan dolayı tebrik ediyoruz, sizleri tanıyabilir miyiz?

CÖ: Merhaba, ben Cemre Öksüz, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Biyomühendislik bölümü mezunuyum. Şu an İYTE Biyomühendislik Bölümü yüksek lisans öğrencisiyim, Doç. Dr. Hüseyin Cumhur Tekin’in Biyomedikal Mikro ve Nano Sistemler laboratuvarında mikroakışkan sistemler üzerine çalışmalarımı sürdürüyorum.

ÖÖ: Merhabalar, ben Özge Solmaz Özçelik, 2019 yılı İYTE Fizik Bölümü’nü ikincilik ile bitirdim. Sonrasında burada Doç. Dr. H. Cumhur Tekin danışmanlığı altında Biyomühendislik Bölümü’nde yüksek lisans eğitimime devam ediyorum.

İki farklı  yol aynı noktada birleşmiş gibi görünüyor, ilk olarak Özge’ye  sormak isteriz. Fizik eğitimi alıp bu alan yönelme fikri nasıl ortaya çıktı?

ÖÖ: Fizik eğitimim sırasında 3 ve 4. Sınıftayken seçmeli olarak Biyofizik dersini Dr. Günnur Güler tarafından aldım. Fizik ile biyoloji arasındaki ilişki ilgimi çektiği gibi bir fizikçi olarak biyofizik, biyomühendislik alanlarının gelişmekte olması ve aslında özelinde temel bilime dayanması bu alanda ilerleyebileceğimi hissettirdi. Fizik bölümünde biyofizik alanında çalışmaları olan hocamız olmadığı için biyomühendislik bölümünde eğitimimi sürdürme yolunda ilerledim.

İYTE Fizik bu bakış açında ve bilim dünyasına adım attığın bu genç yaşta nasıl faydalar sağladı?

ÖÖ: Biz ekip olarak farklı disiplinlerden gelen bir grubuz. Aramızda matematik, fizik, biyoloji, kimya mühendisliği, biyomedikal, biyomühendislik alanlarından olan ekip arkadaşlarımız var. Birbirimiz ile konular üzerine tartışıp fikirlerimizi sunduğumuz zaman farklı çözümler ve bakış açıları kazanıyoruz. Teorik fizik disiplininden çıkmış biri olarak başta çok zorlanmış olsam da düşündüğümüz metodun uygulanabilir olup olmadığını anlayabilmek için kullandığımız programları kullanmayı öğrendim, çıkabilecek olan problemlere hızlıca çözüm üretebilmeyi ve en önemlisi fiziğin farklı alanlarda uygulamalı olarak ne anlam ifade ettiğini görmüş oldum

Cemre, lisanstan itibaren bu alanda eğitim alarak şimdi de kariyerine İYTE’de devam ediyorsun, küçük bir değerlendirmeni alabilir miyiz, lisans ve yüksek lisans eğitimlerinin arasında?

CÖ: Lisanstan itibaren bu alanda eğitim almanın karşılığını yüksek lisansta olumlu yönde görüyorum açıkçası. Lisansımda biyomühendisliğin teorik bilgilerini iyi bir şekilde aldım, lisans bitirme tezim sırasında laboratuvar çalışmalarında bulundum, ayrıca lisanstaki hocalarım akademik yazım kurallarına önem veren hocalar olduğu için bu konuda da bizi yeterli seviyeye getirmek için çok çaba harcadılar. İYTE’nin lisansüstü başarısını bildiğim için yüksek lisans eğitimime burada devam etmek istedim. Yüksek lisans eğitimimde İYTE, öğrendiğim bu bilgileri kullanabilmem için çok iyi olanaklar sunan bir yer ve lisansüstü eğitimimde aldığım derslerde de bilmediğim daha pek çok şey olduğunu fark ettim.

İYTE'nin araştırma olanakları başarında nasıl rol oynadı?

CÖ: İYTE’nin lisansüstü eğitim amacıyla kurulmuş olması bizlere pek çok olanak sunuyor bence. Kaynakları sınırlı bir yerde ne kadar çok bir şeyler üretmek isteseniz de kısıtlı olacaktır fakat böyle araştırma olanakları sunan, güçlü akademik kadrosu, laboratuvarları, araştırma merkezleri olan bir yerde başarıya giden yolda ilerlemek, hayal ettiğin şeyleri ürüne dönüştürmek çok daha mümkün oluyor.

Çalıştığınız alanı seçmenizdeki faktörler nedir?

CÖ: Ben liseden beri biyomühendislik bölümüne yakın olan bölümlere ilgi duyuyordum, biyomühendisliği seçme sebebim de ilgi duyduğum bütün alanların birleşimi olmasıydı. Mikroakışkan sistemleri seçmemdeki faktör ise hem danışmanım H. Cumhur Tekin’in bu alanda yenilikçi ve sağlık alanında uygulanabilir çalışmaları olması hem de bu çalışmaların, özellikle pandemi döneminde önemini daha iyi anladığımız sağlık alanında test sürelerini, örnek hacimlerini düşürerek çok büyük kolaylıklar sağlaması oldu. Bu sektöre yenilikçi şeyler sunacak, uygulamaları kolaylaştıracak çalışmalar yapmak insana heyecan veriyor.

ÖÖ: Benim için en büyük faktör Günnur hocam sayesinde bu alana yönelmek oldu. Sadece fizik alanında değil sağlık alanında da ilerleyebileceğimizi, fizikçilerin de bu alanlarda çalışmakta olduğunu belirtti. Her alanın temelinde aslında temel bilim vardır. Farklı alanlara yönelerek bakış açınızı değiştirebilirsiniz. Sizin aklınıza gelmeyecek olan bir fikir önerisi başka alanlardaki kişiler ile tartışıldığı zaman büyük bir katkı sağlar.

Önemli bir ödül kazandınız ve kariyerinizin başında bu ödül sizlere büyük bir motivasyon sağlamış olmalı?

CÖ: Tabii ki, emek harcadığımız bir şeyin karşılığında bir ödül kazanmış olmak hem bizim için hem de laboratuvardaki diğer ekip arkadaşlarımız için büyük bir motivasyon kaynağı oldu bence. Dilerim, daha nicelerini yaşarız.

ÖÖ: Evet, bu ödülü kazanarak değerli bir çalışmamız olduğunu ve bilim adına güzel bir katkı sağladığımızı düşünüyoruz. Katılmış olduğumuz MicroTAS konferansına farklı ülkelerden katılan araştırmacılar arasından bize bu ödülü layık gördükleri için mutluluk duyuyoruz.

Yakın ve uzak gelecekteki hedefleriniz ve kariyer yolculuğunuz nasıl sürecek? Yurtdışında devam etme düşünceniz var mı?

CÖ: Bu yola akademisyen olma hayaliyle çıktım, o yüzden şu an yüksek lisans eğitimimi, çalışmalarımı ve tezimi tamamlayarak yine bu alanda doktoraya devam etmek istiyorum. Yurtdışında devam etme düşüncesi de aklımın bir köşesinde var ama zaman ne gösterir bu konuda bilmiyorum.

ÖÖ: Yakın hedeflerim olarak tezimi bitirmeyi ve akademik kariyer olarak ilerlemeyi düşünürsem yurtdışında var olan imkan ve olanaklardan faydalanarak kendimi daha da geliştirmeyi isterim.

Tekrar tebrik eder başarılarınızın devamını dileriz.

Bu Sayımızın Misafir Topluluğu İYTE Girişim Topluluğu

İYTE Girişim Topluluğumuzu tanımak için, topluluk başkanı ve aynı zamanda Mimarlık Fakültesi öğrencimiz Sevgili Doğukan Demirel ve pek çok farklı bölümden topluluk üyesi arkadaşlarıyla görüştük. Girişimcilik ekosistemini geliştirmek ve İYTE'li öğrenci arkadaşlarına tanıtmak için yaptıkları etkinlikleri ve çalışmalarını anlattılar.

Topluluğunuzdan Bahsedebilir misiniz? Girişim Topluluğu Neler Yapar?

İYTE Girişim Topluluğu, İYTE’nin genç girişimci öğrencilerinden oluşan ve “Girişimin Temeli Gelişimdir” mottosuyla etkinlikler yapan, yarışmalar düzenleyen, birlikte öğrenen ve uygulayan bir topluluktur.

Amacımız; öğrencilere girişimcilik ekosistemini tanıtmak, ulusal ve uluslararası çapta network edinmelerini sağlamak, kendilerini geliştirmelerini sağlayan bilişsel araçları öğretmek, dünyayı daha iyi bir yer haline getirebilen tekno-girişimciler yetiştirip katma değeri yüksek işler üretmek ve böylece geleceğin liderlerini ve girişimcilerini desteklemektir.

Güncel olarak, 300’den fazla topluluk üyemiz bulunmaktadır.

Bizler, İYTE Girişim Topluluğu olarak ürettiğimiz her fikirde, düzenlediğimiz her organizasyonda ve yer aldığımız her projede tutku ve ilhamla çalışarak girişimcilik ekosistemine katkı sağlamayı ve sürekli olarak gelişmeyi hedeflemekteyiz.

Etkinlikleriniz ve İçerikleriniz Hakkında Okuyucularımızı Bilgilendirebilir misiniz?

Topluluk içinde aktif rol alan ekip arkadaşlarımızla, ekipler dahilinde (Tasarım, Sosyal Medya, Organizasyon ve İletişim Ekipleri) ve ilgilendiğimiz alanlarda Adobe Photoshop, Adobe Illustrator gibi araçları ve çeşitli programlama dillerini öğrenmemiz için atölyeler düzenliyor, böylece kendimizi geliştirmeye odaklanıyoruz.

Girişimciliği yakından tanımak için temel kavramları ve konseptleri tanıtıyor, üyelerimizi Girişimcilik ekosistemine aşina olmaları için destekliyoruz.

Experience Line adlı etkinlik serimiz sayesinde genç girişimcilerle bir araya geliyoruz. Experience Line, şirketleşme sürecini tamamlamış girişimcilerin bu yoldaki tecrübelerini bize aktardığı sohbet ortamında gerçekleşen bir etkinlik serisidir. Etkinliğimizde, konuk girişimcilerimizden iş kurma gibi süreçlerin nasıl gerçekleştiğini, bu süreçlerde ne gibi zorluklarla karşılaştıklarını ve bu zorlukların sonucunda ne gibi başarılar elde ettiklerini öğrenmek ve merak ettiğimiz soruları sormak için uygun bir ortam hazırlamayı hedefliyoruz.

Girişimciliğin en önemli adımının harekete geçmek olduğunu düşündüğümüz için, üç yıl boyunca University4Society adlı hackathonun temsilciliğini üstlendik ve 48 saat boyunca ekipler halinde çalışarak iş fikirlerimizi hayata geçirdik.

Partnerlerinden biri olduğumuz Açık İnovasyon Derneği ile 8 gün boyunca kamp yaparak çeşitli eğitimler aldığımız ve yarışmalar yaptığımız Hack’n Break etkinliğine katıldık.

Girişimciliği bir de yaşayarak öğrenelim istedik ve Seda Yaralı ile Deneyim Atölyesi’ni gerçekleştirerek yaratıcı drama ile girişimciliği deneyimledik.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi önderliğinde düzenlenen Harekete Geçir! etkinliğinde partner olarak yer aldık ve girişimcilik ekosisteminde yeni networkler edindik.

ODTÜ, ESOGÜ, BOUN gibi üniversitelerin toplulukları ile olan iş birliklerimiz çevresinde her yıl farklı bir üniversiteye konuk olarak CAMP-US adı altında kamplar düzenledik, farklı deneyimler edindik.

Sosyal Medya Hesaplarımızda;

Topluluğumuzun medya hesaplarını takip eden genç girişimcilere ve girişimci adaylarına yararı olacağını ya da keyif vereceğini düşündüğümüz içerikler paylaşmaya özen göstermekteyiz. Bu doğrultuda, “#iytegirişimöneriyor” adında, bir post serimiz ve “Çay-Kahve Tadında” adlı bir de video serimiz bulunmaktadır.

#iytegirişimöneriyor serimizde, okulda ve eğitim hayatında öğrencilere yardımcı olacağını düşündüğümüz mobil uygulama önerilerini takipçilerimizle paylaşmaktayız.

Çay-Kahve Tadında serimiz kapsamında, pandemi sürecine alışmak ve üyelerimizle olan iletişimimizi devam ettirmek amacıyla haftanın girişim ve teknoloji haberlerinden derlediğimiz haberleri ve “Haftanın Kutusu” adı altında seçtiğimiz özel içerikleri izleyicilerimizle paylaştık.

Girişim Topluluğu Olarak Pandemi Sürecini Nasıl Değerlendirdiniz?

İYTE Girişim Topluluğu olarak kendimizi tanıtırken de bahsettiğimiz gibi, uzun yıllardır aramıza yeni katılan öğrencilere girişimciliğin temellerini haftalık eğitimler ile aktarmaktayız. Fakat Covid-19 salgını ve pandemic sonucu alınan tedbirler doğrultusunda üyelerimizle yüzyüze gelemediğimiz için, geçtiğimiz sene bu eğitimleri ulusal çapa taşıyarak ODTÜ, BOUN, ESUGÜ, TED, DEU gibi üniversitelerin girişimcilik toplulukları ile bir araya geldik ve 10 haftalık temel girişimcilik konularını ele alan Extrapreneur’u hayata geçirdik.

Topluluğumuzun bir geleneği olan Experience Line etkinliğimizi de yapmayı ihmal etmedik ve Instagram hesabımızdan yaptığımız canlı yayınlar ile tanınmış girişimciler ile sohbet ederek deneyimlerinden faydalandık.

Sadece bunlarla yetinmeyip online etkinliklerimize yenilerini ekleme fırsatı elde ettik.

• Taylan Demirkaya ile Pazarlama 101 etkinliğinde pazarlamanın temellerini öğrendik.
• MARK3TING adlı etkinliğimiz ile pazarlamayı üç farklı açıdan ele alarak farklı bakış açılarını dinleme ve konuklarımıza soru sorme fırsatı bulduk.

Son olarak, global partnerlerimizden biri olan Dojoko adlı uluslararası bir öğrenci ağı tarafından dünyada ilk kez düzenlenen Global Girişimcilik Öğrenci Konferansı’na davet edildik ve üyelerimizle beraber katılım gösterdik.

Etkinlik ve Süreçlerinizde Sizlere Destek Olan Topluluk Partnerlerinizden Bahseder misiniz?  

Uluslararası Partnerlerimiz; Dojoko, AIESEC

Ulusal Partnerlerimiz; Girişimci Parkı, Open Campus, CampUS, Kodsuz, Entrecom, GamFed, TUSAŞ, Urla Coworking, Hello Tomorrow Turkey

Sosyal Sorumluluk Projeleri Olarak Düzenlediğiniz Etkinlikler Neler? 

Sosyal sorumluluk projelerimiz kapsamında:

• Partnerlerimizden Hello Tomorrow Türkiye’nin daveti üzerine British Council iş birliğinde küresel ısınmaya dikkat çekmek adına düzenlenen COP26: İklim Değişikliği Farkındalığı ve Çözümleri eğitiminde topluluk üyelerimizle birlikte yer aldık.
• 5 farklı okulun topluluklarından partnerlerimiz ile bir araya gelerek düzenlediğimiz “Yeni Nesil 8 Mart” etkinliği kapsamında spor, sanat, iş, bilim ve teknoloji temalarında alanlarında yetkin konuşmacılar konuk edildi. Kadınlara yönelik şiddet ve ayrımcılık gibi konuların farkındalığına dikkat çekmek için 8 Mart Dünya Kadınlar Günü sebebiyle Mart ayı boyunca her hafta “Kadın” teması etrafında 4 farklı zirve oluşturuldu. İYTE Girişim olarak, bu etkinlik kapsamında “Girişim ve Kadın” başlıklı zirvenin organizasyonunu ve moderatörlüğünü üstümüze alarak, çok kıymetli misafirlerimizi etkinliğe katılan arkadaşlarımızla birlikte dinleme fırsatı bulduk.

Topluluktan Çıkan Girişimler Hakkında Neler Söyleyeceksiniz?

Triwi: Topluluğumuz eski başkanlarından Alara Akçasız ve annesi Zeynep Akçasız’ın kurmuş olduğu start-up Triwi Türkiye, kadınların sağlıklarını takip etmelerini ve kendi kendilerine yaptıkları meme muayenelerini konforlu hale getirmeyi amaçlayan bir wellness asistanı. Yanı sıra Triwi, meme sağlığı ve hormonal sağlık takibi için akıllı sütyen tasarlayan bir girişim.

Decktopus: İYTE Girişim Topluluğu eski başkanlarımızdan Noyan Alperen İdin’in kurucu ortağı olduğu girişim Decktopus, son derece kısa sürede görsel olarak çarpıcı ve içerik açısından zengin sunumlar oluşturmanıza yardımcı olan akıllı ve basit bir çevrimiçi sunum aracıdır.

Uniqgene: İYTE Girişim Topluluğu olarak temsilcisi olduğumuz University4Society hackathonuna katılan öğrencilerimizden Yasemin Ük ve Seher Yurt tarafından kurulan Uniqgene, spora yeni başlayacak bireyler, amatör ve profesyonel sporcular için, genetik testler aracılığıyla kişinin potansiyelini ortaya çıkarmak ve sporda başarı oranını arttırmak amacıyla kişiselleştirilmiş raporlar sunan bir girişim.

İYTE Girişim Topluluğu üyelerine ve topluluk başkanı Doğukan Demirel'e teşekkür ediyor, genç girişimcilerimize, sevgili öğrencilerimize topluluk ile ilgili proje ve etkinliklerinde başarılar diliyoruz.

Bu keyifli sohbet için biz teşekkür ederiz.