İYTE E-Bülten
“KA”RİYER KİTAP
Özgüvenin Şifresi

Clarie Shipman ve Katty Kay; İnsan ve Toplum, İş, Ekonomi & Pazarlama, Kişisel Gelişim kategorilerinde eserler yazmış yazarlardır. Her iki yazar da, içseslerini işleyerek ve yaşadıklarından yola çıkarak kaleme aldıkları bu eserde, iş yaşamında ve hayatın içinde zorluklarla karşılaşan ve toplum nezdinde engellere maruz bırakılan kadınlara, özgüven ipuçları ve tavsiyelerde bulunuyor. Cam tavan sendromu olarak bilinen ve hatta kişinin kendisine engel koyması diye nitelendirilebilecek sorunların üstesinden nasıl gelebileceğinizi, güven sorunlarını çözebileceğiniz şifreleri bu kitapla öğrenebileceksiniz. Keyifli okumalar dileriz.

Kay ve Shipman, kadınların başarısında hayati önem taşıyan özgüven unsurunu tüm yönleriyle gün ışığına çıkarıyor. Ve kadınlara, pratik tavsiyelerin yanı sıra, umut dolu bir gelecek vaat ediyorlar. Kadınlar bugün daha iyi eğitimli ve işlerinde daha yetkin, ancak kurumsal dünyadaki erkek hâkimiyeti devam ediyor. Aynı zamanda başarılı birer gazeteci olan yazarlar Katty Kay ve Claire Shipman bu manzaradaki kilit öğenin güven olduğunu öne sürüyor.

Peki özgüven kimilerine kalıtsal yollarla bahşedilmiş bir lütuf mudur, yoksa yaşam deneyimiyle öğrenilebilir mi? Kendine güven mi daha önemlidir, işteki ustalık mı? Peki ya, neden iş hayatındaki çoğu kadın kendinden duyduğu şüphenin esiridir?

Genetik, psikoloji ve nörobilim alanındaki son araştırmalardan ve kendileri dahil dünya çapında ses getirmiş başarılı kadınların tecrübelerinden yola çıkarak bu soruları yanıtlama serüvenine girişen Kay ve Shipman, kadınlara sağlam durmayı tembih etmenin ötesine geçiyorlar.

Özgüvenin Şifresi, iç seslerini dinleyen ve kendi olmaya cesaret eden kadınların özgüvene dayalı bir yaşamın dönüştürücü gücünü yakalayabileceğini gösteriyor.

“KA”RİYER SÖZLÜK
Cam Tavan Sendromu

“Bir Şeyin imkânsız olduğuna inanırsanız, aklınız bunun neden imkânsız olduğunu size ispatlamak üzere çalışmaya başlar. Ama bir şeyi yapabileceğinize inandığınızda, gerçekten inandığınızda, aklınız yapmak üzere çözümler bulma konusunda size yardım etmek için çalışmaya başlar” Dr. David J. Schwartz

Cam tavan sendromu, en basit haliyle görünmez bir üst sınır anlamına geliyor. Potansiyelinizin önündeki engel olarak da tanımlanabilir. Genellikle kadınlarda görülen bu durumun ise pek çok nedeni bulunuyor.

En genel hatlarıyla kurumsal hiyerarşide kadınların yaşadığı sıkıntıları anlatmak için kullanılan cam tavan sendromunu en iyi anlatan örneklerden biri ise pire deneyi*;

Bilim insanları pirelerin farklı yükseklikte zıplayabildiklerini görürler. Bu nedenle birkaç pireyi 30 cm yüksekliğindeki bir cam fanusun içine koyarlar. Fanusun altına ise metal bir zemin koyulur ve bu zemin ısıtılır. Sıcaktan rahatsız olan pireler zıplayarak kaçmaya çalışır ama başlarını tavandaki cama çarparak düşerler. Zemin sıcak olduğu içinse tekrar zıplar ve tekrar başlarını vurup düşerler. Pireler camın ne olduğunu bilmediklerinden, kendilerini neyin engellediğini anlamakta zorluk çeker. Defalarca kafalarını cama vuran pireler sonunda o zeminde 30 santimden fazla zıplamamayı öğrenir.

Artık hepsinin 30 cm zıpladığı görülünce deneyin ikinci aşamasına geçilir ve tavandaki cam kaldırılır. Zemin tekrar ısıtılır. Tüm pireler eşit yükseklikte, 30 cm zıplar. Üzerlerinde cam engeli yoktur, daha yükseğe zıplama imkanları vardır ama buna hiç cesaret edemezler. Başka bir seçenekleri olduğunu düşünemezler ve aslında daha iyisi yapma şansları varken yapmazlar. Cam tavan sendromu da en iyi bu şekilde özetlenebilir.

Kendi Potansiyelinizin Önündeki Görünmez Engel: Cam Tavan Sendromu

1986’da Wall Street Journal’daki bir makale popüler hale gelen bu terim, özellikle kadınların iş hayatında yükselememesini, önlerinde bir engel varmış gibi hissetmelerini anlatıyor. Kadınların yönetimde üst düzey işlere terfi etmelerini önleyen yapay bir engel için kullanılan bir metafor.

Kadınlar herhangi geçerli bir sebep olmamasına rağmen, çalıştıkları kurum içindeki erkek egemenliği ya da baskılanma nedeniyle terfilerinin önünde pek çok engel varmış gibi hissediyorlar. Yani adeta cam bir tavan varmış gibi, kendi potansiyellerinin farkına varamıyorlar. Tabii ki bunun temel nedenlerinden biri dünyadaki cinsiyet eşitsizliği.

 

Dünya Ekonomi Forumu her sene Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi yayınlayarak dünya genelinde kadın ve erkeklerin durumunu değerlendiriyor. Bu endeks hesaplanırken kadınların ekonomiye katılımı; eğitime, sağlık hizmetlerine erişimi ve siyasete katılımları dikkate alınıyor. Maalesef cinsiyet eşitsizliği ve negatif ayrımcılık nedeniyle çoğu kadın iş hayatında kendi potansiyelini ortaya çıkaramıyor. Bu durum yalnızca kadınlarda değil bir grup içindeki azınlıklarda da görülüyor.

Bunun yanı sıra kadın çalışanların daha yoğun olduğu sektörlerde de erkekler cam tavan sendromu yaşayabiliyor.

*David J. Schwartz

 

“KA”RİYER BİLGİ
Mülakat

İş arıyorsanız en zorlu aşamadasınız; Mülakat..

Yani, çalışan alımı yapan firma yöneticileri ve işe başvuran adayların birbirleri hakkında bilgi edinmelerini sağlayan, başvuran adayın eğitim geçmişi, çalışma koşulları, adayın karakteri, geçmiş iş tecrübeleri, bilgi, birikimi ve hedeflediği kariyer durumunu içeren konuların paylaşıldığı bir aşama.

Bu demek oluyor ki, ön yazınız ve özgeçmişinizle iyi bir izlenim bıraktınız ve insan kaynakları yöneticileri veya işe alım uzmanları sizin hakkınızda daha fazlasını öğrenmek istiyor. Peki nelere dikkat etmelisiniz? "KA"riyer Bilgi'de bu sayımızda sizin için mülakat ipuçlarını araştırdık.

1- ŞİRKETİ TANIYIN

İlk olarak yapman gereken, görüşme yapacağın şirket hakkında olabildiğince bilgi sahibi olmak. Bu yalnızca şirketin değerleriyle kendi değerlerinin örtüşüp örtüşmediğini anlamak için değil, aynı zamanda seninle görüşen kişinin, ciddiyetini ve kararlılığını anlaması açısından çok önemli. Şirketin web sitesine ve yayınlanan yıllık raporlarına bakman, bulabilirsen bültenlerini okumaya çalışman, iç yapıları, uzun vadeli hedefleri ve şirketin felsefesi hakkında araştırma yapman önemli. Şirketle ya da şirketin yer aldığı sektörle ilgili haberleri, sosyal medya aracılığıyla yakından takip etmelisin. Böylece şirketin duruşunu da daha rahat anlayabilirsin. Ne kadar bilgi bulabilirsen, görüşmeye o kadar iyi hazırlanmış olursun.

2- İLANDAKİ İŞ TANIMINI GÖZDEN GEÇİRİN

İş tanımına göz atarak görüşmede hangi tarz soruların yöneltilebileceğine dair kolaylıkla fikir sahibi olabilir, hatta belki görüşme yaptığın İK yöneticisine yöneltmek üzere kendi sorularını bile hazırlayabilirsin.
Sorularını hazırla ve insan kaynakları yöneticisine yöneltin. Tüm bunların ardından özgeçmişine ve ön yazına tekrar bir göz atmalısın. Şirketin seni görüşmeye davet etmesinin bir sebebi var, bu yüzden görüşme için kapıdan içeri, en güçlü yanlarını bilerek girmen güvenini arttırır.

3- SÖYLEYECEKLERİNİZİN PROVASINI YAPIN

En sık sorulan mülakat sorularını araştırmalı ve cevaplar için prova yapmalısın. Cevabında kendi deneyimlerinden örnekler vererek, bu pozisyon için doğru aday olduğunun mesajını verebilirsin. Eğer belirtmek istediğin spesifik bir hikayen varsa kağıda yazarak işe başlaman ve ardından hikayeyi sorunun yanıtına nasıl dahil edebileceğini planlaman hazırlıklı olmanı sağlar. Hiçbir şirket, gerçekten ilgilenmediği bir adayı görüşmeye çağırmaz. Mülakat boyunca kendinden emin bir tavır sergilemek için bunu aklında tutmalısın.

4- DAKİK VE HAZIRLIKLI OLUN

Bir mülakat ya da toplantı için mutlaka dakik olmalısın. Planlanan zamandan 10-15 dakika erken görüşmeye gitmelisin. Rotanı önceden harita üzerinden belirleyip olası gecikmeleri de hesaba katmalısın. Ayrıca gereken tüm doküman ve formları yanına aldığından emin olmalısın. Özgeçmişini öncesinde göndermiş olsan bile yanında çıktısını bulundurup görüşme yapacağın kişi ya da kişilerin isimlerini de mutlaka not etmelisin.

5- UYGUN GİYİNİN

İş mülakatında ne giydiğin, karşı tarafın seni algılayışında büyük rol oynar. Görünüşünle sadece kendini değil, işe alındığında şirketini de temsil ediyor olacaksın, bunu aklında bulundur. Biraz zaman ayırarak şirketin genel giyim tarzını anlamaya çalışabilirsin. Emin değilsen, biraz konservatif davranarak riski bu yönde alabilirsin. Çok açık giyinmemeli, giysilerinin, üstündeki duruşuna dikkat etmelisin, ütülü ve temiz olduğundan emin olup abartılı aksesuarlardan kaçınmalısın.

6- GÜÇLÜ BİR BAŞLANGIÇ YAPIN

İş görüşmesine samimi bir gülümseme ve sıkı bir tokalaşmayla başlaman önemli. Karşındakini, ismini de kullanarak selamlamalı ve görüşmenin başından itibaren göz kontağı kurmalısın. Özgüvenli bir biçimde odanın içine doğru yürüyüp güçlü duruşunu sürdürmeli ve şunu unutmamalısın; mülakatını yapan kişi de bu sürecin iyi gitmesini istiyor. Mülakat ya da toplantı boyunca hem duruş, hem de ses tonun ile pozitif tavrını sürdürmelisin. Dik oturup seninle konuşan kişiye doğru hafif eğilerek onu dinlediğini gösterebilirsin. Özgüvenli ve coşkulu bir biçimde konuşmalı ancak gergin kahkahalardan mümkünse kaçınmalısın, sorulan sorulara yerinde ve abartıya kaçmadan özlü cevaplar vermen çok önemli.

7- SONUÇ TAKİBİ

Odaya nasıl girdiğin gibi odadan nasıl çıktığın da çok önemlidir. Çıkarken de sıkı bir tokalaşma ve samimi bir “Teşekkür ederim” ile uzun süreli bir izlenim bırakabilirsin. Mülakat sonrası takibini yapmak, senin ne kadar istekli olduğunu gösterir. Bu yüzden mülakattan 1 ya da 2 gün sonra samimi ve düzgün bir dille hazırladığın e-maili görüşme yaptığın kişiye gönderebilirsin. Hazırladığın e-mail metninde pozisyonla ilgilendiğini ve teşekkürlerini yeniden belirtmeyi unutmamalısın.

İstersen mülakat deneyimi için kariyer@iyte.edu.tr'den randevu alıp bizimle görüşebilirsin.

“KA”RİYER VİZÖR

Bu sayımızda "KA"riyer Vizör'ün objektifinde, İYTE Kimya Mühendisliği 3. sınıf öğrencilerimiz Ece Atatoprak ve Öykü Su Konanlar'ı konuk ettik. İzmir İş Kadınları Derneği’nin (İZİKAD) düzenlediği “İş Gençlikte” temasıyla genç kadınlara, yeni bir bakış açısıyla iş fikirlerini hayata geçirme yolunda destek olma hedefiyle bu yıl 9’uncusunu düzenlenen Genç İZİKAD Proje Yarışması İnovasyon kategorisi altında “Alan Memnun Satan Memnun” adlı dikkat çeken projeleriyle katıldıkları yarışmada, finale kalan 10 ekip arasından jüriyi etkilemeyi başararak birincilik ödülüne layık görülen Ece Atatoprak ve Öykü Su Konanlar röportajımızı keyifle okumanızı dileriz.

Ece Atatoprak ve Öykü Su Konanlar sizleri kısaca tanıyabilir miyiz?   

EA-ÖSK: Üniversitemiz Kimya Mühendisliği bölümü 4. Sınıf öğrencileriyiz. Derslerimizin yanı sıra çeşitli alanlarda araştırmaya, okumaya ve kendimizi geliştirmeye gayret ediyoruz.

 

İYTE maceranız nasıl başladı? İYTE bir hedef mi yoksa tercihler ile bir sonuç mu oldu?

EA: Hedefim, üniversite sınavına hazırlanmaya başladığım günden beri Kimya Mühendisliğiydi. Durum böyle olunca, tercih döneminde en doğru kararı verebilmek için ailemle çeşitli üniversiteleri ziyaret edip bilgi almaya karar verdik. Şans mı kader mi bilinmez, bu yolculukta yolu İYTE’yle kesişmiş pek çok hocayla tanışma fırsatı buldum. İzmir’den üniversitelerini ziyarete geldiğimi duyduklarında çoğu zaman ben hiçbir şey söylemeden İYTE’yi mutlaka araştırmalı ve başlıca tercihlerin arasına eklemelisin şeklinde önerilerde bulundular. Şimdi ne kadar haklı olduklarını çok daha iyi anlıyorum ve ben de tercih dönemindeki arkadaşlarıma İYTE’yi gönül rahatlığıyla öneriyorum. Uzun lafın kısası, hem üniversite tercihi olarak İYTE; hem de bölüm tercihi olarak Kimya Mühendisliği ilk ve tek tercihimdi.

ÖSK: Aslında sınava hazırlanırken hedefim İYTE değildi. Sınav sonucumdan dolayı ilk tercihimdi. Şu an son sınıf öğrencisiyim ve ne kadar doğru bir tercih yaptığımı daha iyi anlıyorum.

 

İYTE’de öğrenciliğiniz devam ederken önemli bir projede ödül kazandınız. Bu süreçten bahseder misiniz?

EA: Tıbbi aromatik bitki ve yağlar uzun süredir ilgimi çeken ve araştırmalarımı sıklaştırdığım bir konuydu. Yarışma ilanını gördüğümde birlikte araştırabileceğimiz, çalışabileceğimiz, fikrimi benimseyip geliştirebileceğimize inandığım ilk arkadaşımla (Öykü) görüştüm. Kendisinin de yarışmaya katılmayı istemesiyle yolculuğumuz başladı. İZİKAD’ın eğitimleri, mentörlük desteği ve iş yeri ziyaretleri gibi çeşitli etkinlikleriyle kendimizi ve fikrimizi geliştirmeye çalışarak bu süreci tamamladık. Her ne kadar yarışmaya katılırken başlıca hedefimiz kendimizi geliştirmek, fikrimizi hayata geçirmek için ilerleme kaydetmek ve iş dünyasının çeşitli sektörlerinden insanlar tanıyarak iletişimimizi kuvvetlendirmek olsa da yarışma sonucunda derece elde etmek motivasyonumuzu arttırdı ve bizi daha çok çalışmaya yönlendirdi.

ÖSK: Aslında Ece’nin aklında bir takım fikirler vardı yarışmayla ilgili. Önceden araştırma yaptığı bir alandı. Bana aklımda böyle böyle bir fikir var, yarışmaya katılalım mı beraber diye sordu. Aklında ki fikir benim de çok hoşuma gitti, sonrasında katılmaya karar verdik. Katılmaya karar verdikten sonra ki süreçte, fikirlerin üzerinden geçtik, nasıl geliştirebiliriz projeyi diye. Aramızda yaptığımız görüşmelerle , İZİKAD’ın eğitimleri ve mentorumuzun destekleriyle fikri daha da geliştirdik.

 

Sıkı bir ders programı yanı sıra araştırma faaliyetlerinde bulunmak ve bir de yarışmaya katılmak…? Zor olmuyor mu?

EA: İYTE’nin belki de en sevdiğim yanı hocalarımızın bizi birer meslektaşı olarak görmesi,  dersleri ve araştırmalarını bu anlayışla sürdürmeleridir. İsteyen her öğrenciye derslerin yanında araştırmalarda ve labaratuvar çalışmalarında da etkin rol alma imkanı sunulması bence her üniversitede bulunamayacak bir fırsat. Aynı zamanda çeşitli yarışma ve etkinlikler için her daim destek olduklarını eklemeliyim. Kısaca bir İYTE’li yalnızca dersler, sınavlar ve raporlara odaklı değil; aynı zamanda farklı ekiplerle çeşitli bilimsel, sosyal ve kültürel faaliyetlerde de bulunuyor. Tüm bunlarla birlikte ben de işimi severek yaptığım için zorlanmadığımı söyleyebilirim. Dersler, labaratuvar çalışmaları ve yarışma arasında yoğun bir çalışma temposunda olsam da işimi severek yaptığım için hem birlikte çalıştığım ekiplerde hem de bulunduğum ortamlarda çok mutluyum.

ÖSK: Aslında önceden de Ece de ben de bölümümüzün farklı laboratuvarlarında gönüllü olarak çalışıyorduk. Derslerimizin yanında araştırma yapmak bizim için zor olan bir durum değil. İkimizin de sevdiği ve vakit ayırmaktan hoşlandığı bir şey araştırma yapmak. Ece’nin önceden yarışma konumuzla ilgili yaptığı araştırmalar olduğundan çok da zorlayan bir durum olmadı bizi aslında.

 

Bu çalışmalar ışığında yakın gelecek için planlarınız ve hedefleriniz nelerdir?

EA: Lisans eğitiminde son iki dönemimin içerisindeyim. Dolu dolu geçirebileceğim, derslerde öğrendiğimiz teorik bilgilerin pratiğe nasıl aktarıldığını tecrübe edebildiğim en verimli dönemde olduğumu düşünüyorum. Bu sebeple zamanımın büyük bir bölümünü işime, araştırmaya ve okumaya ayırıyorum. Derslerimi başarıyla sürdürmek öncelikli hedefim. Ayrıca  labaratuvar çalışmalarında rol almanın beni yüksek lisans eğitimine hazırladığını düşünüyorum. Ek olarak, yarışma sonucunda büyük ölçüde şekillendirdiğimiz iş fikrimizin hayata geçirilmesi için attığımız adımlar da bulunuyor. Tüm bunları yakın gelecek için planlarım olarak görüyor ve sonuçlarında hedeflediğim yere gelebilmek için çalışıyorum.

ÖSK: Girişim fikrimizin üzerinde yoğunlaşıp, biraz daha geliştirip, bir takım değişiklikler yapmayı planlıyoruz. Fikrimizin son hali, ikimizin de içimize sindikten sonra, hayata geçirip kendi şirketimizi kurmak istiyoruz uzun vadede.

 

Mezuniyet sonrasında nasıl bir yol izlemeyi düşünüyor ve planlıyorsunuz?

EA: İYTE hem akademik hayatta hem de endüstride mezunlarına tüm desteğini hissettiren bir üniversite. Bu sebeple hangi yoldan gidilirse gidilsin İYTE öğrencilerinin aldığı lisans eğitimimin fark yaratacağına inanıyorum. Ben tercihimi akademik hayattan yana kullanıyor ve yüksek lisans ile eğitimime devam etmeyi hedefliyorum. Aynı zamanda iş fikrimizi hayata geçirip şirketleşmek ve şirketimizin gelişmesi için tüm çabamı göstermek istiyorum.

ÖSK: Mezuniyet sonrasında öncelikle, endüstride alanımda çalışmak istiyorum. Kimya mühendisliği alanında kendimi geliştirmeyi planlıyorum iş hayatında. Bunu yaparken de aynı zamanda kuracağımız şirketi büyütüp geliştirmeyi düşünüyorum. İş hayatında öğrendiğim, edindiğim bilgilerle de şirketimiz de kullanıp daha ileri taşımak gibi planlarım var.

 

Sevgili öğrencilerimize teşekkür ediyor, hayatlarında ve çalışmalarında başarılar diliyoruz. 

“KA”RİYER KULÜP

Bu sayımızın misafir topluluğu İYTE Kadın Hakları Topluluğu

İYTE Kadın Hakları Topluluğu Başkanı Ayşe Özkan ve topluluk üyeleri ile konuştuk.  Cinsiyet eşitsizliğine karşı bilinç yaratmak ve kadınların hakları ile ilgili farkındalık oluşmasını sağlamak, bu konuda çalışmalar ve incelemeler yapmak için bir araya gelen topluluğumuzu tanıyoruz.

Topluluk nasıl ortaya çıktı, biraz bahseder misiniz?

Kampüsteki arkadaşlarımızın istekleri ve ihtiyaçları üzerine 2020 senesinin güz döneminde online olarak çalışmalara başlandı. Gerekli kurumlarla gerekse akademik danışmanımızla toplantılar düzenleyip resmi olarak bahar döneminde kurulduk.  Son zamanlarda dünyada kadına taciz ve şiddet olaylarının artması ile bu konuda sorumluluk üstlenmek ve genel anlamdaki benzeri sorumlulukları paylaşmak noktasında, bu ekosistemin bir parçası olarak bizi de yüreklendirdi.  Dünyada ve ülkemizde cinsiyet eşitsizliği nedeniyle gerçekleşen vakaları ve bunların karşısındaki oluşumları inceledik. Topluluğumuzu oluşturmaya karar verirken tüm bu doneleri tartıştık, sadece kadınların değil, iş hayatında kadın yöneticilerin mobingine maruz kalanların da yanında olabilecek haksızlığa uğrayıp sessizleştirilen gurupların da sesi olmak istedik. Çalışmalarımızı bu süreçleri ele alarak ve farkındalık oluşturacak etkinlikler yaparak kurgulamak düşünceleriyle,  okulumuzun da bu konudaki hassasiyetini ve olumlu desteklerini alarak ilerletmek ve topluma, çevremize katkı sağlamak amaçlarıyla yola çıktık.        

Topluluğa sadece kadınlar mı üye olabilir?

Hayır, topluluğa herkes katılabilir. Herhangi cinsiyetçi bir yaklaşımımız bulunmamakta ve sadece kadınların değil ayrımcılık yaratılmak istenen tüm bireylerinin de gerek hukuksal gerekse psikolojik olarak yanında olmayı esas edindik. Biz kuruluşumuzda bir cinsiyet ayrımcılığı yapmayarak aslında örnek olmak ve bu genel sorunun sadece kadınların sorunu olmadığını anlatmak istedik.

Neden "Kadın" Hakları?

Kadın hakları çünkü, topluluğumuza bu adı vermek diğer herhangi bir addan daha çarpıcı ve üzerinde durmak istediğimiz noktaları çok daha net yansıtıyor. Kadın hakları çünkü; bu bir toplumsal cinsiyet eşitsizliği simgesi. Tüm dünyada demokrasinin önündeki en büyük engellerden biri olma özelliğini hala koruması nedeniyle de Dünya genelinde kadınların siyasi, sosyal, kültürel ve ekonomik hayata katılımlarını sınırlayan toplumsal cinsiyet eşitsizliğine karşı mücadeleyi sembolize ediyor.  Aynı zamanda, ulusal ve uluslararası kadın hareketleri, yüzlerce yıllık deneyimlerinden hareketle kadınların haklarının temin edilmesine ve seslerinin duyulur olmasına bir vesile, biz de bu düşüncelerden hareketle kadın hakları diyoruz.

Yeni bir topluluk olarak nasıl çalışmalar yapmayı hedefliyorsunuz?

Bizler Kadın Hakları Topluluğu olarak cinsiyet eşitliği bilincini etkin olduğumuz her yerde sağlamak istiyoruz.  Kadınların kadın oldukları için uğradıkları haksızlıkları saptayıp, eşitsizliğin ve adaletsizliğin önüne geçmek  adına elimizden geleni yapacak ve bunları yaparken de gönüllü oldukları için müteşekkir olduğumuz psikolog ve avukat arkadaşlarımızın desteğini alacağız.

Geçmiş veya şimdiki zamanda psikolojik ve fiziksel şiddet gören, haksızlığa uğrayan arkadaşlarımıza gerekli psikolojik destek ve hukuksal desteği sağlayıp onların yanında bulunmayı onlara güvende olabilecekleri bir ortam sunmayı hedefliyoruz. Ayrıca gerekli kişilerle görüştük ve gerek grup terapileri gerek travmaları rahatlıkla konuşabilecekleri anonim grup terapileri sunmayı çok istiyoruz.  Kadınların yaşamsal ve sağlık sorunlarına, zorluklarına, ihtiyaç duydukları kolaylıkları sağlamak için de çeşitli çalışmalar planladık. Örneğin okulumuzdaki tuvaletlere ped istasyonları kurarak, gerek bağışlarla gerekse sponsorlar dahilinde bu ve benzeri etkinliklerimize bir başlangıç yapmayı hedefliyoruz.

Tüm kadınların özgür olması gerektiğini savunuyor ve bunun için önce bireylerin eğitilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Dolayısıyla gerekli konulara değindiğimiz seminerlerle önce küçük toplulukları sonra ulaşabildiğimiz herkesi bilinçlendirmeyi amaç  edindik. Daha geniş kitlelere ulaşmak adına bizlere topluluğumuzu tanıtma fırsatı sunduğunuz için teşekkür ederiz.

 

İYTE Kadın Hakları Topluluğu üyelerine ve topluluk başkanı Ayşe Özkan'a teşekkür ediyor, henüz yeni kurulan ve çalışmalarını planlayan genç İYTElilere, topluluk ile ilgili proje ve etkinliklerinde başarılar diliyoruz.

 

İYTE'den HABERLER
Öğrencilerimiz ve Mezunlarımız için Güç Birliği
13 Temmuz 2021
İYTE Kariyer Ofisi, Mezunları Derneği Yönetim Kurulu, İYTE Mezunlar Ofisi olarak ve değerli akademisyenlerimizin de dahil olduğu, Mezunlar Günü başta olmak üzere gerçekleştireceğimiz etkinlikler ve projeler hakkında fikir alışverişinde bulunduğumuz…
Haberin Devamı İçin Tıklayın


"KA"riyer SOHBET-2 Kariyer.net ile Staj 101 Eğitimi Tamamlandı
6 Temmuz 2021
Kariyer Ofisimiz ve Kariyer.Net iş birliği ile 6 Temmuz 2021 Salı Günü 17:00'de çevrimiçi planlanan"Staj 101" eğitimi öğrenci topluluklarımızın destekleri, öğrenci ve mezunlarımızın katılımı ile gerçekleşti.
Haberin Devamı İçin Tıklayın


Öğrencilerimiz, Genç İZİKAD Proje Yarışması Birincilik Ödülü Aldı
30 Haziran 2021
Kimya Mühendisliği 3. sınıf öğrencilerimiz Ece Atatoprak ve Öykü Su Konanlar, İnovasyon kategorisi altında “Alan Memnun Satan Memnun” adlı dikkat çeken projeleriyle katıldıkları yarışmada, finale kalan 10 ekip arasından jüriyi…
Haberin Devamı İçin Tıklayın


İYTE 5 Ayrı Kategoride TÜBİTAK’tan Destek Aldı
10 Haziran 2021
Enstitümüz, TÜBİTAK tarafından Türkiye’de faaliyet gösteren kuruluşların Avrupa çapında bilim ve teknoloji alanında etkin olan araştırma ağlarına üye olabilmeleri için yürütülen 2028 - Ağlara Üyelik Desteği programı kapsamında başvurduğu 5…
Haberin Devamı İçin Tıklayın


Rektör Baran T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank'ı Makamında Ziyaret Etti
8 Haziran 2021
Rektör Prof. Dr. Yusuf Baran T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Mustafa Varank’ı makamında ziyaret etti. Rektör Baran, ziyaret kapsamında Sayın Bakana İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü'nde yürütülen çalışmalar ve ileriye…
Haberin Devamı İçin Tıklayın


İYTE'li Öğrenciler Ulusal Öğrenci Fikir Yarışmasında Ödül Aldı
1 Haziran 2021
TMMOB Mimarlar Odası İzmir Şubesi tarafından düzenlenen "Yapısal Boşluğun Kentle Diyaloğu" isimli Ulusal Öğrenci Fikir Yarışması sonuçlandı.Enstitümüz Mimarlık Bölümü öğrencilerinden Ertuğrul Akdemir, Osman Çağine ve Süleyman Pişken "Boşlukların Sentezi" isimli…
Haberin Devamı İçin Tıklayın


https://kariyer.iyte.edu.tr
Aboneliğinizi Yönetin    |    İnternet Sitesinde Görüntüleyin
Facebook Twitter LinkedIn Youtube Instagram
İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü
https://iyte.edu.tr
© Copyright İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü - 2021