NLP'nin değişik ve çok önemli bir versiyonunu sunduğuna inandığımız bu kitap sayesinde, insan tipolojisi hakkında elde edeceğiniz bilgiler, hayatınızın her zamanı ve durumunda 'mükemmel' ilişkiler kurmanızı ve uzmanlaşmanızı sağlamanıza yardımcı olacaktır.

Akıcı bir üslup  ile kaleme alınmış bu kitap, zevkle okuyacağınız bir şekilde davranış kalıpların öğrenmenizi sağlayacaktır.  Yazar Marilyne Woodsmall, davranış kalıplarının gücünün, iş yaşamında başarının dokuz anahtarı olduğunu anlatırken, sadece iş yaşamında değil, insan ve toplum ilişkilerinde de karşınıza çıkacak bu kalıpları iyi bir şekilde yorumlamanıza yardımcı olacak.

İletişimi geliştirmek ve etki alanını genişletmek amacıyla da kullanılabilen davranış kalıplarını öğrenmek ve doğru yorumlamak, insanı tanımakla kolaylaşır ve güzelleşir.

E-kitap olarak İYTE Kütüphanemizden edinebilirsiniz.

https://tinyurl.com/3fjfhtec

“KA”riyer rotanızı çizerken karşılaşacağınız kavramlardan biriyle daha sizlerleyiz. Sözlüğümüzün bu sayısında "Mentoring" kavramına yer verdik. Keyifli okumalar dileriz.

Mentoring

Akıl hocalığı kavramının temelleri, aslında Yunan Mitolojisine kadar uzanmaktadır. “Mitolojide Homer’in yazdığına göre, Odysseus, Truva Savaşı'na giderken oğlu Telemachus’u güvendiği dostu Mentor’a emanet eder. Mentor’un görevi Telemachus’u eğitip bilgilendirmek ve Ithaca kralı olarak yetiştirmektir. Mentor kelimesi günümüze, güvenilir danışman, arkadaş, öğretmen, deneyimli iş rehberi ve akıl hocası anlamları ile eşanlamlı olarak sayılmıştır.*

Mentoring'i kişisel ve profesyonel gelişime yardımcı olmak üzere deneyimlerini, uzmanlıklarını ve düşüncelerini birbirine aktaran iki insan arasındaki bir yardımlaşma ve paylaşma ilişkisi olarak da tanımlayabiliriz.

*Zehra Çınar, “Coaching ve Mentoring”, Paradoks Dergisi, Yıl:3 Sayı:1, s.17

Erasmus + Staj Hareketliliği kapsamında katılımcı öğrencilerin 2-12 ay boyunca Avrupa’da yer alan program ülkelerindeki kurum/kuruluş/işletmede mesleki/profesyonel gelişimine katkı sağlamak amacıyla gerçekleştirebildiği faaliyettir. Öğrenim amaçlı hareketlilikten farklı olarak, en az 2. sınıfta olma koşulu aranmaz.

O halde Erasmus + Staj Hareketliliği başvurusunda bulunurken nelere dikkat etmelisiniz? Sizler için İYTE Erasmus Ofisimiz ile birlikte derlediğimiz bilgilerden faydalanacağınızı umuyoruz.

1- Staj Şartları:

Lisans öğrencisi isen genel not ortalaman 2.20 / 4.00;

Lisansüstü öğrencisi isen 2.50/4.00 olmalı.

Altan dersin olması staj hareketliliğine başvurmana veya katılmana engel değildir! Erasmus + Staj Hareketi , öğrencilik sırasında yapılabileceği gibi mezun olduktan sonraki 12 ay içinde (Korona şartlarına bağlı olarak fay içinde) de yapılabilir. Mezun olmadan önce başvurmuş ve hak kazanmış olman gerektiği koşulunu unutmamalısın!

2- Yabancı Dil Şartı: 

Erasmus+ Staj Hareketliliği programına katılmak istiyorsan yabancı dil yeterlilik sınavı önemli. Başvuru dönemi ve yabancı dil yeterlilik sınavları için Erasmus Ofisimizin duyurularını takip etmelisin.

Dil yeterlilik sınavının % 50'si ve GNO'nun % 50'si alınarak nihai puan hesaplanır. O yüzden notlarına da dikkat etmelisin.

3- Bütçe:

Her Üniversite için ayrılan bir bütçe olmakla birlikte; İYTE’ye ayrılan bütçe dahilinde en yüksek puandan en düşük puana göre bölümlere göre eşit, şeffaf ve adil bir uygulama çerçevesinde hibe dağıtımı yapılır. Eğer istersen mali destek almadan staj hareketliliği programından yararlanabilirsin. Bir kurumdan kabul aldığın ve başvuru şartlarını sağladığın takdirde yeterli hibe olmaması durumunda dilersen hibesiz olarak da programdan faydalanabilirsin. Yeterli hibe olduğu takdirde staj faaliyetleri için yurtdışında kaldığın süre hesaplanarak karşılıksız mali destek sağlanır.

4- Staj için Kurum Ayarlama:

Erasmus+ Staj Hareketliliğinden yararlanabilmek için GNO ve yabancı dil yeterlilik sınavı ile birlikte en önemli husus staj yapabilecek bir kuruluş bulunmasıdır. Staja ev sahipliği yapacak kuruluşlar; işletmeler, yükseköğretim kurumları, araştırma merkezleri ve işletme tanımına uyan diğer kuruluşlar olabilir. Erasmus+ Staj Hareketliliğinden yararlanmak istiyorsan çalışmak istediğin kurumdan kabul/davet mektubu almakla yükümlüsün.

5- Vize Durumu:

Erasmus+ Staj Hareketliliği için vize alman gerekebilir. Bu durumda üniversitenden alacağın hibe yazısı maddi yönden destek alacağının kanıtı olacaktır. Davet-Kabul mektubu, konaklama belgesi, hibe yazısı, sigorta ve gerekli diğer belgeleri eksiksiz tamamladığın takdirde vize aşamasında sorun çıkmaması beklenir. Ayrıca yeşil pasaportun varsa Vize başvurusu yapmadan 3 ay boyunca Erasmus+ Staj Hareketliği Programından yararlanabilirsin. Yine de son kararı vize kurumu verecektir.

6- Pandemi Durumu

Staj faaliyetini pandemi koşullarına göre planlamanı öneriyoruz. Avrupa Komisyonu, pandemi nedeniyle alınan önlemlerin 2020 güz dönemindeki öğrenci staj hareketliliklerini de etkileme ihtimaline yönelik olarak geçici bir tedbir mahiyetinde hareketliliklerin fiziksel olarak başlayamaması durumunda ONLINE olarak başlayabilmesine onay vermiştir. Bu sebeple, gerek Erasmus Ofisimize gerekse ev sahibi kuruma başvuru esnasında ve sonrasında pandemi şartlarında online staj imkanını değerlendirip değerlendiremeyeceğini, pandemi koşullarına göre online staj faaliyetinden yararlanıp yararlanamayacağın hususunu danışmanı öneriyoruz.

7- Özel Durumlar

Şehit veya Gazi Çocuğu/Eşi olan öğrencilere, Engelli öğrencilere, Devletin Koruma ve Bakım Kararı aldığı öğrencilere ilave puanlar veriliyor.  Ayrıca maddi durumu çok kötü olan öğrencilere ilave hibe (+ 100 avro) veriliyor. Tabii bu durumların belgelenmesi gerekiyor. Bu şartlar hakkındaki daha detaylı bilgi için ayrıca Erasmus Ofisimizle görüşebilirsin.

Bu sayımızda "KA"riyer Vizör'ün objektifinde, aynı zamanda İYTE mezunu ve şu an Teknopark İzmir'de Sitoplazma şirketinin kurucusu Berkhan Ağar'ı  konuk ettik. Üniversite sınavı ardından kariyer yolculuğunu şekillendiren süreçleri ve bir girişimci olma kararını etkileyen faktörleri bizlerle paylaşan ve ilham veren İYTElilerden olan Berkhan Ağar röportajımızı keyifle okumanızı dileriz.

Berkhan Ağar kimdir? Kısaca bahseder misiniz?

Merhabalar, ben Berkhan Ağar. 1995 doğumluyum. Bornova Anadolu Lisesi 2013 mezunuyum. İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nde (İYTE) Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği okudum. Lise yıllarımda şekillenmeye başlayan tekno-girişim projelerimi hayata geçirebilmek için 2013 yılında Teknopark İzmir’de bir yazılım geliştirme şirketi olan Sitoplazma’nın kuruluşunu gerçekleştirdik. O tarihten bugüne profesyonel hayatım Sitoplazma’da devam ediyor.

 İYTE maceranız nasıl başladı?

Doğrusu İYTE ile tesadüfen tanıştım diyebilirim. Lise yıllarımda üniversite hedefimde ne İYTE ne de İzmir’deki herhangi bir üniversite vardı. Çoğu akranım gibi şehir tercihim İstanbul’du. Bunun yanı sıra lise mezuniyetimin hemen ardından hayalimdeki projeleri gerçekleştirebileceğim bir yazılım şirketi kurmak en öncelikli hedeflerimdendi. Beni İYTE’ye getiren yol da aslında bu oldu.

Üniversite tercihi döneminde, yoldan geçerken tabelasını görüp merak edip girecek kadar küçük bir tesadüf sonucu Teknopark İzmir’i gezme şansım oldu. Teknopark’taki şirketleri, o dönemki girişimcilik odaklı çalışmaları gözlemledim. Hem İYTE Rektörlüğü’nün hem de Teknopark Yönetimi’nin öğrenci şirketlerine karşı tutumlarını öğrendiğimde ise tek tercihim İYTE haline geldi.

Mühendislik eğitimi aldınız. Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği gibi ağır bir eğitim almanıza karşın şu an mühendislik ile uğraşmıyorsunuz. Kariyer yolunuzu belirlerken sizleri motive eden ne gibi faktörler vardı?

Esasında kariyer hedefimi üniversite öncesinde belirlemiştim. Kariyerimin aynı zamanda hobim olan yazılım ile bağlantılı olacağını lise yıllarımın başından itibaren biliyordum. Ancak buna rağmen bilgisayar mühendisliği veya yazılım mühendisliği eğitimi almayı istemedim. Hedefinizi erken yaşta çizdiğinizde bu hedefinizi sorgulamak ve doğru bir seçim olup olmadığına dair şüpheler biriktirmek için fazlasıyla vaktiniz oluyor. Profesyonel anlamda da yazılım ile ilgilenmemin hobimi yok edebileceğinden korktuğum için kendime alternatif bir plan da çizmek istedim. Bu sebeple yazılıma yakın ancak farklı alanlarda da çalışmaya uygun bir eğitim olan Elektronik ve Haberleşme Mühendisliğini tercih ettim.

Mevcut işimin Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği ile bir ilişkisi yokmuş gibi görünse de mühendislik eğitimim sırasında edindiğim becerileri, bakış açılarını, disiplini hayatımın her alanında kullanmam gerekiyor. Öte yandan bir girişimci olarak farklı alanlarda edinilen bilgi birikiminin vizyon genişletici bir etkisi olduğunu ve mutlaka yaptığım işe somut katkıları olduğunu düşünüyorum.

Kendi işinin sahibi olmak, yani girişimci olmak nasıl bir duygu?

Bence girişimci, hayata karşı zinde duran kişidir. Hepimiz günlük yaşamımızda pek çok sorunla karşılaşıyoruz. Kimimiz bu sorunları göz ardı etmeyi tercih ediyor, kimimiz ise zaman kaybetmeden çözüm yolları aramaya başlıyor. Girişimciliğin de temelinde bu vardır. Mevcut problemleri gözlemlemeniz ve problemlere karşı çözüm önerileri üretmeniz gerekir. Bir nevi hayatın size sunduklarına karşı sağlam durarak akıntıyı doğrularınız doğrultusunda yönlendirirsiniz. Bu, yaptığınızı hissettiğinizde gerçekten büyüleyici bir şey.

Daha somut bir pencereden bakarsak, gözlemlediğiniz problemlere karşı kendi hayal dünyanızda tasarlayıp hayata geçirdiğiniz çözümlerinizin, yazılımlarınızın, projelerinizin yüzbinlerce insanın hayatına dokunduğunu görmek bu işin temel motivasyon kaynağı diyebilirim.

Kendinizi alanınızda ve çalışmalarınızda geliştirmek adına neler yaptınız?

Oldukça dinamik bir sektördeyim. Öyle ki, sadece bir haftalık uzaklaşma dahi sizi pek çok gelişmeden, pek çok yeni teknolojiden geride bırakabiliyor. Belki çok alışılagelmiş bir yanıt olacak ancak, zamanımın büyük bir kısmını alanımla ve hatta daha fazlasıyla ilgili gelişmeleri takip ederek geçiriyorum. Öğrenmek için bol bol hatalar yapıyor ve dersler çıkarıyorum. İlk kodumu yazdığım ilkokul yıllarımdan bugüne öğrenmeye hiç ara vermedim, veremedim ve muhtemelen bu hep böyle devam edecek.

Üniversiteye adım atar atmaz şirketinizi kurmanız ve büyüterek bugüne getirmenizde en büyük faktör ya da faktörler nelerdir?

Arkadaşlarımın benimle dalga geçeceği kadar çok sık kullandığım bir kelime var: Çözeriz. Sanırım sorun çözmekten keyif alan biriyim. Çok küçük yaştan itibaren gözlemlediğim problemlere karşı projeler üretmeye çalıştığımı hatırlıyorum. Böyle bir çocukluğun devamında kendinizi elinizde bir yığın hayata geçirilmeyi bekleyen proje ile buluyorsunuz. Bu projeleri daha özgür ve hatta radikal kararlar alarak hayata geçirebilmek için kendi şirketimi kurmam gerektiğini düşünmüştüm. Bu motivasyon ile lise mezuniyetimin hemen ardından İYTE’deki ilk senemde Teknopark İzmir’de Sitoplazma’yı kurmuş ve birbirinden değerli ekip arkadaşlarımla beraber bu projeleri hayata geçirmeye başlamıştım.

Bugün Sitoplazma 8 yaşında, aralarında hepimizin bildiği Apple ve Vestel’in de olduğu yurt içi ve yurt dışında pek çok büyük firma ile ortak projeler geliştiren, milyonlarca kullanıcıya dokunmuş ve dokunmaya devam eden bir teknoloji şirketi haline geldi. Bugüne kadarki süreci tek bir faktöre bağlamak tabi ki mümkün değil. Ancak sanıyorum en önemli faktör doğru ekip arkadaşları ve doğru zamanlama oldu.

Sosyal hayatınızdan, faaliyetlerinizden de bahseder misiniz?

            Farklı alanlarda bilgi sahibi olmanın düşünce yapısını geliştirdiğini, hayata ve sorunlara daha farklı açılardan yaklaşılabilmesini sağladığını düşünüyorum. Bu nedenle mümkün oldukça yeni hobiler edinmeye çalışıyorum. Çok yönlü olabilmek için özel bir çaba sarf ediyorum. Örneğin, 12 yıldır bir tiyatro topluluğunda oyunculuk yapıyor, yelkenden sörfe pek çok spor dalıyla ilgileniyor, yeni enstrümanlar öğrenmeye çalışıyor, bir spor kulübünde ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarında yöneticilik yapıyorum.

Girişimcilik, girişimci olmak… bu tabirlere henüz uzak olan genç adaylara tavsiyeleriniz ne şekilde olacaktır?

Girişimcilik ciddi bir adanmışlık ve yoğun bir mesai gerektiriyor. Odaklı ve yoğun çalışmaya, motivasyonunuzu yüksek tutmaya alışkınsanız; bir krizle karşılaştığınızda düşündüğünüz ilk şey nasıl fırsata çevireceğiniz ise girişimcilikten çok keyif alacağınızı söyleyebilirim.

Bu sayımızın misafir topluluğu İYTE Optik ve Fotonik Topluluğu - IZTECH OPS…

İYTE OFT Başkanı Umut Baran Gündüz ve topluluk üyeleri ile konuştuk, sosyal medyada önemli etkinlikler düzenleyen ve canlı yayınlar gerçekleştirdikleri youtube kanallarıyla ışığa ve fotoniğe ilgiyi arttıran  yakından takip ettiğimiz topluluğumuz; IZTECH OPS'u  tanıttılar.

İYTE Optik ve Fotonik Topluluğunun Kuruluş Hikayesinden Bahseder misiniz?

Fotonik Bölüm Başkanımız Prof. Dr. Canan VARLIKLI, Şubat 2020 de bizlerle tanışma toplantısı düzenlemişti. Kendisi o toplantıda, Fotonik Bilimi ve Mühendisliği ile ilişkili ulusal ve uluslararası imkanlar hakkında genel bilgileri bizlerle paylaştı ve uluslararası bazı kuruluşlar (OSA-The Optical Society; SPIE-The Society of Photo-Optical Instrumentation Engineers; IEEE-Photonics Society-The Institute of Electrical and Electronics Engineers, vb) hakkında bilgi verdi. Bu kuruluşların öğrenci bölümleri olduğunu ve İYTE’de temsilciliklerinin olmadığını hatta ülkemizde temsilciliklerini alan öğrenci topluluk sayısının 2-3 ü geçmediğini öğrendik.

Optik, Fotonik ve Elektro-optik, Yüksek Öğretim Kurumumuz tarafından ülkemiz öncelikli araştırma alanlarından biri olarak belirlenmiştir.  İYTE Fotonik Bölümü 2015 yılında kurulmuş. 2019-2020 Güz Döneminde Bölüme katılan ilk lisans öğrencileri olarak gerek ulusal gerek ise uluslararası düzeyde optik ve fotonik teknolojilerinin mevcut durumunu ve gelecek projeksiyonlarını, alanda önde gelen bilim insanlarından öğrenme şansını herkesle paylaşabilmek amacı ile Canan Hocamızın danışmanlığı ve yardımıyla topluluğumuzu kurduk.

İYTE Optik ve Fotonik Topluluğu, 2020 yılının mart ayında yönetim kurulu oluşturulduktan sonra 5 Ağustos 2020’de resmi olarak kurulmuş ve okulumuzun öğrenci toplulukları arasında yer almaya başlamıştır.

İYTE OFT’nin Hedefleri Nelerdir?

Topluluğumuzun kuruluş hedefleri:

• Ülkemizin Yüksek Eğitim-Öğretim ve Araştırma Kurumlarının (YÖK ve TÜBİTAK) “Öncelikli Alanlar” listesinde bulunan ve geleceğin inovatif alanı olan “Optik, Elektrooptik ve Fotonik” alanında, kısacası odağında elektromanyetik spektrum olan bilim ve yüksek teknoloji alanlarında yapılan araştırma ve geliştirme çalışmalarını, seminer, konferans, kongre, yaz okulu, kış okulu vb. etkinlikler ile İYTE’li öğrencilere duyurmak ve

• İYTE’lilerin, ışık yüzyılı olarak tanımlanan 21. yüzyıl içerisinde gelişen bilim ve teknolojiyi daha yakından takip etmelerini, yorumlamalarını ve hem öğrencilikleri süresince hem de mezuniyetleri sonrası bilime ve teknolojiye katkı yapma motivasyonlarını güçlendirmek ve optik ve fotonik alanlarında farkındalık yaratmaktır.

şeklinde tanımlanmıştı. Geçtiğimiz yaklaşık 18 aylık zaman içerisinde bu hedeflere yönelik faaliyetlerimizi düzenlerken edindiğimiz bilgiler ile topluluk üyelerimiz arasından kendi girişimci şirketini kurmayı hedefleyen ve fotonik sektöründen gelen bazı taleplere yanıt oluşturan üyelerimiz olmaya başladı. Topluluk hedeflerimiz doğrultusunda gerçekleştirdiğimiz faaliyetlerin, üyelerimizin kendi kişisel gelişim hedeflerine hizmet etmeye başlamasını görmek son derece mutluluk verici…

İYTE OFT’nin Sosyal Medya Hesapları ve İçerikleri Hakkında Bilgi Verebilir Misiniz?

İYTE Optik ve Fotonik Topluluğu olarak şimdilik; YouTube, Twitter, LinkedIn, Facebook, Instagram ve Discord sosyal medya platformlarında hesaplarımız bulunuyor.

Sosyal medya hesaplarımızda:

• Ulusal bayramlar, uluslararası günler için yazılı veya videolu kutlama gönderiler veya hikayeler paylaşıyoruz.

• “1 Kelime 1 Tanım” ismini verdiğimiz gönderilerimizle Optik ve Fotonik alanlarıyla ilgili terimleri takipçilerimizle paylaşıp bu konulardaki bilinirliği artırmayı hedefliyoruz.

• Ulusal ve uluslararası yapılmakta olan etkinlikleri takipçilerimize duyuruyoruz.

• Topluluk olarak İYTE’nin ve Fotonik Bölümümüzün bilinirliğini artırmak amacıyla gönderiler paylaşıyor, aday öğrencilerin gerek okul gerekse bölüm hakkındaki sorularına yanıt vermeye çalışıyoruz.

• Gerçekleştirdiğimiz çevrimiçi konferanslarımızdan sonra zoom platformunda katılımcılar ve konuşmacının buluşmasını sağlıyor, bireysel yol gösterilmesinde takipçilerimize fayda sağlıyoruz.

İYTE OFT Pandemi Sürecini Nasıl Değerlendirmektedir?

Pandemi sürecinin başlamasıyla birlikte, optik ve fotoniğe ilgi duyan bireyler ile akademisyen ve sektör temsilcilerini bir araya getirmek için pandemi öncesinde planladığımız etkinliklerimizi çevrimiçi konferans serisi halinde yapmaya karar verdik.

Konferanslarımızı, canlı yayın şeklinde gerçekleştirdikten sonra canlı yayın özetlerini resmi Youtube hesabımızda ekleyerek dünyanın her yerinden her dakika izlenmesine olanak tanıyoruz ve oluşturduğumuz bu değerli arşivi, tüm optik ve fotonik ilgililerinin hizmetine sunuyoruz.

Pandemi sürecinde gerçekleştirdiğimiz 3 çeşit konferans serimiz bulunuyor.

• Bunların ilki öğlen saatlerinde gerçekleştirdiğimiz ve genellikle yurt içinde optik ve fotonik alanlarında çalışmalar yapan sektör çalışanı ve akademisyenlerin konuşmacı olduğu “Light Point” isimli konferans serimiz. Bugüne kadar bu çevrimiçi konferans serimizde 7 konuşmacı ağırladık.

• İkincisi, akşam saatlerinde gerçekleştirdiğimiz “Late Light Talks” adını verdiğimiz konferans serimiz. Bu etkinliğimizde genellikle yurt dışı ağımızı genişletmek ve yurt dışında yapılan çalışmalardan haberdar olabilmek için dünyanın her yerinden konuşmacıları ağırlıyoruz. Bugüne kadar bu çevrimiçi konferans serimizde 9 konuşmacı ağırladık.

• “IZTECH OPS Special Events” adını verdiğimiz konferans serimizi ise kuruluş günümüz ve Uluslararası Işık Günü gibi özel günlerde gerçekleştiriyoruz. Bugüne kadar bu etkinliğimizi 2 kere gerçekleştirdik ve 3 konuşmacı ağırladık.

Özetle, pandemi sürecinde kurulan toluluğumuz kuruluşundan günümüze, 18 konferansta, 19 konuşmacı ve birçok misafir ağırladı. Konuşmacılarımızın bazıları ile etkinlik sonrası özel görüşme ortamları oluşturduk.

Ayrıca, Gazi Üniversitesi Fotonik Bölümünün organize ettiği, 26-27-28 Mayıs tarihlerinde çevrimiçi olarak gerçekleştirilen ve Gazi Üniversitesinde Türkiye’deki ikinci Fotonik Lisans Bölümünün açılacağının duyurusunun yapıldığı “2nd International Conference on Light and Light-Based Technologies (ICLLT-2021)” etkinliğine topluluk olarak destek verdik.

Bu vesile ile davetlerimize olumlu yanıt vererek, değerli tecrübelerini ve araştırma sonuçlarını bizlerle paylaştıkları ve kuruluş amacımıza büyük katkı sağladıkları için:

Dr. Öğr. Üyesi Serhat TOZBURUN’a ,

Joseph Volkan ÖZCAN’a,

Doç. Dr. Alpan BEK’e,

Prof. Dr. Alper KİRAZ’a,

Dr. Öğr. Üyesi Serap AKSU’ya,

Prof. Dr. Hilmi Volkan DEMİR’e,

Doç. Dr. Canan PERDAHÇI’ya,

Dr. Erhan SAĞLAMYÜREK’e,

Prof. Dr. Niyazi Serdar SARIÇİFTÇİ’ye,

Doç. Dr. Aykutlu DANA’ya,

Doç. Dr. Pınar DOĞAN’a,

Dr. İbrahim DURSUN’a,

Prof. Dr. Ahmet ALTUNCU’ya,

Doç. Dr. Ayşe TURAK’a,

Prof. Dr. Süleyman ÖZÇELİK’e,

Dr. Araceli VENEGAS-GOMEZ’e,

Dr. İmran AVCI’ya,

Prof. Dr. Halime Gül YAĞLIOĞLU’ya,

sonsuz teşekkür ederiz (İsim listesi, gerçekleştirdiğimiz etkinliklerin tarihine göre eskiden yeniye doğru sıralanmıştır.).

İYTE OFT’nin Pandemi Sonrasındaki Hedefleri Nelerdir?

Kuruluş hedeflerimize uygun olarak faaliyetlerimize devam edeceğiz.

Optik ve fotonik ile ilgilenen eğitimcileri, öğrencileri ve bilim adamlarını konferanslara konuşmacı olarak katılmaya ve ülkemizdeki öğrencilerle bilgi paylaşmaya davet etmek amacıyla pandemi sürecinden sonra düzenli konferanslar düzenleyeceğiz. Pandemi sonrası dönemi, konuşmacılarla yüz yüze tanışarak daha fazla etkileşim sağlayabileceğimiz bir dönem olarak görüyoruz.

Pandemi süresince, genellikle akademik olarak çalışan kişilerin konuşmacı olduğu bir seminerler dizisi gerçekleştirdik. Sektörde çalışan kişileri de daha fazla konuşmacı olarak ağırlayabilmek amacıyla planlamalarımızı sürdürmekteyiz.

Sosyal sorumluluk projelerimizi pandemi sonrasındaki süreçte gerçekleştireceğiz.

İYTE OFT’nin Uluslararası Bağları Hakkında Bilgi Verir Misiniz?

İYTE Optik ve Fotonik Topluluğu olarak The Optical Society’nin (OSA) aktif bir öğrenci temsilciliğini yapmaktayız. Bu temsilciliğin bizlere getirdiği bazı avantajlardan faydalanmaktayız. Türk kültürünü ve okulumuzu dünyanın birçok ülkesindeki insanlara temsil etmekle beraber yurt dışı bağlantılarımız sayesinde kendimizi gerek bilimsel gerek kültürel bağlamda geliştiriyoruz.

16 Mayıs Uluslararası Işık Günü’nü kutlamak amacıyla gerçekleştirdiğimiz etkinliğimizde, yaptığımız çalışmalardan etkilenen OSA Avrupa Direktörü Yann Amouroux’un desteğiyle, Quantum Resources and Careers’in (QURECA) CEO ve Kurucusu olan Dr. Araceli VENEGAS-GOMEZ’i konuşmacı olarak ağırladık. Organize ettiğimiz etkinlikler sayesinde yurt dışı eğitim fırsatlarını takipçilerimizle buluşturuyor, daha farklı deneyimler yaşamalarında aracı oluyoruz.

Ayrıca okulumuzdaki IEEE Photonics temsilciliğinin getirdiği avantajlar sayesinde uluslararası anlamda topluluğumuzu ve okulumuzu bir adım daha öne taşıyacağız.

OSA Türkiye Elçisi Dr. Işınsu Baylam’ın aracılığıyla iletişime geçtiğimiz, OSA’nın Meksika öğrenci temsilciğini üstlenen topluluklardan biri olan CIO Student Chapter ile 28 Şubat tarihinde ilkini Zoom platformunda gerçekleştirdiğimiz “Kültürlerarası Bilim” başlıklı ortak etkinliğimiz ile sosyokültürel bağlarımızı geliştirmeye başladık ve geliştirmeye devam edeceğiz.